İstanbul'da;
Trafiğin lağım suları gibi durmadan aktığı bir caddede
on sekiz yaşında idik
Onlar İstanbulluydu biz fakirdik
Derken yanımızdan uçak gibi bir hatun geçti
Bir çakıl taşı gibi donuk ve sahte tavırlı
Öyle ki hamam böcekleri, karıncalar ve karasinekler bile onu sevmek için yanıp tutuştu
Benimse ağzımla kulaklarım arasındaki mesafe azaldı
Taze ot görmüş eşek gibi sırıttım
Bu dünya onundu, ben sadece içinde yaşıyordum
O İstanbulluydu bense fakir.