yürüdüm,

sokaklar boyu yürüdüm.

müthiş bir öfkeyle,

hâlâ sana olan umudumu

içimde paramparça edercesine

neyi olduracağımı bilmeden

tüm ihtimalleri baştan sona değerlendirip

içimdeki enkazın altında kalarak

yine de sana toz kondurmadan

kendimi kurtarmaya çalıştım.


anlattım,

karşıma çıkan her insana,

bir dilenci edâsıyla

yardım dilenircesine

avazım çıktığı kadar bağırarak

beni bu enkazdan çıkarın dedim.


sordum,

hiçbir şeyim tam değilken

nasıl oldu da

sadece sen eksik oldun?