Çakılların üzerinde oturuyoruz
Arkadan sarılmışım sana
Kucağımdasın
Tuzlu tuzlu öpüyorum seni
Ve şiirler fısıldıyorum kulağına
Her mikrometre kareni hissedeyim diye
Sıkıyorum canını acıtmadan
En kutsal metinlerde yer almalıydı
Sana dokunmanın hissi
Ve elbette yasaklanmalıydı
Dokunmak o eşsiz beyazlığa
Fikri sen olmayanın dışında
Oturmuşuz meltem rüzgarlarını karşımıza alıp
Kokusu geliyor burnumuza
Bazı güzel yosunların
Ve ben şiirler fısıldıyorum kulağına
Bir ara gözlerinden kurtulup ufka bakıyorum
Deniz alabildiğince ela
Dudakların çatlamasın diye
Tuzunu alıyorum o narin varlıkların
Unutmuşuz tüm yaşamsal ihtiyaçları
Susuzluğumuzu birbirimizle gideriyoruz
Güneş batıyor
Sen gökyüzündeki kızıllığa deliriyorsun
Ben ise seni böyle görmeye
Ve şiirler fısıldıyorum kulağına
Dudaklarımı dokundurarak
Çakıllar bile farkında bu ibadetin
Batmıyorlar kaba etlerimize
Yeryüzünün en sevdiğimiz yerinde
-ki bu çakıllı bir Ege koyu idi bizim için-
Doğayla bütünleşmişiz
En becerikli ve sakin yanlarını gösteriyor bize
Derken yakamozu müjdeliyor
Her seferinde böyle büyüleyen
Başka bir doğa olayı yoktur evrende
Ancak senin dışında
Yakamoz uykusuna düşüyorsun kucağımda
Bilinci açık bir uykuya dalıyorum
Senin yanında
Bir daha hiç uyanmamayı dileyerek
Evrin Özgür
2021-05-15T11:35:23+03:00Teşekkürler Zeze, beğenmene sevindim.
Zeze
2021-05-14T22:34:08+03:00Kaleminize sağlık, çok güzeldi.