Bir enkazın tuğlaları arasında çırpınıyordun

Sırtımı sana doğru çevirip

Güneşin yoğun ışığının toplandığı yolun

Küçülen ucuna doğru yürüdüm

Sırtımda duran gözlerinde

Acı, şaşkınlık ve hayal kırıklığı vardı

Benden bunu beklemiyordun


Bir gün yürüdüğüm yol

Tek bir noktada sıkışıp kaldı

Düğüm oldu adımlarımla birlikte

Geri döndüm


Sana doğru


Ve döndüğümde

Bıraktığım yerde bir enkazın tuğlaları yoktu

Pırıl pırıl taşlarla döşenmiş bir oda bana bakıyordu

Sen

Uzun beyaz bir elbisenin

Tülleri arasında gülümsüyordun tüm ihtişamınla

Güçlü ve ışıltılı

Göz alıcı bir zarafetle


Sonra bıraktığım enkazı gözlerine süpürmüş olduğunu gördüm

Senden beklenen buydu

Bir enkazın içindeysen

Bu hoş karşılanmıyordu

Ama enkaz gözlerinde olabilirdi

Damarlarında olabilirdi


O gün seni kurtarabilirdim...


Ama bugün,

Gözlerinde duran enkazın tuğlalarını

Nasıl süpürecektim