Bir tuhaflık kaplar içini böyle geceler
Meftun zaman çizgisi seni savurur da savurur
Geçmişin kokuşmuş kollarından kaçamazsın
İçine mimlenmiş bir hasret verir önce
Biliyorsun kardeşim sen bu hissi
Yaşıyorsun ya her gece
Sonra geleceğe dönük boktan bir endişe
Vurulur bileklerin pişmanlık kelepçesine
Bu yüzden bileklerini kesmek ister işte insan
Kalırsın son trenin puslu tarifesine
Ama raylar dağılır hepsi farklı sefiliyette
Bir o ana gidersin bir bu anda kalırsın
Hiç geçmeyecek bu acı sanırsın
Sancılanan yaranı inadına kaşırsın
Sallanan kafanı halatıyla taşırsın
Acını duvarının tavanıyla paylaşırsın
İşte o zaman kardeşim,
İşte o zaman benimle tanışırsın