ışığı yarım bi dolunay gece saat 11 de yüzümüze yansıyor
yüzümüzde büyümek zorunda kalan iki çocuğun tebessümü
ve eve geç kalmama telaşı..
en sevdiği oyun arkadaşını bulmuş.
saatleri unutmuş.
doğuştan gelen bi sarhoşluk var sende diyorum. gülüyor
herşeye gülüyor.
soru sormaya korkuyor ama gözlerimin içine bakıyor
boşluklarımız büyükmüş
ve artık çizgilere basabilirmişiz gibi.
keşkeler yaratıyoruz kendi ellerimizle.
ışığı yarım bi dolunay bize gecenin bütün nimetlerini sunuyor.
doğuştan gelen bi sarhoşlukla yapılmamalı denilen herşeyi yapıyoruz.
zaman ve mekanı unutup tuzlu suyu tadıyoruz bedenimizle.
bilinmeyen saatlerin bilinmeyen günlerinde.
o da benim gibi elektrik tellerinde yürümeyi seviyor.
dondurma yerken utanıyor.
önemini yitiren şeyleri önemli hale getirmeye çalışmıyor.
yaz bitiyor. ceketini bana veriyor.
haklı ben çok üşürüm.
ben söylemeden hissediyor.
dünyalara sığamazken hayallerine sızmaya çalışıyorum.
mızıkçılık yapıyorsun diyor.
gitmesi gerektiğini farkederken gitmemesi için ellerimle yüzünü seviyorum
beni seviyor musun?
sabah oluyor.
yüzümüzde büyümek zorunda kalan iki çocuğun tebessümü
ve eve geç kalmama telaşı..
en sevdiği oyun arkadaşını bulmuş.
oyun bitiyor.