kaç çığlık bir ruh eder
beyaz papyonun dindirdiği kan
yırtılan en kalabalık, en rakılı fotoğraf
atlamak ve yutkunmak aynı şey
renklere tutunarak şu basamaklardan çıkmak isterdim
tarih, sansürlü güzergahı istikrarın
patlayan bir yıldız kara deliğe dönüşerek bir şeyler anlatmak istiyor
istiyor istasyona çok yavaş giren bir tren fark edilmeden gitmek
menfaat, zinciri zincir yapan halka
artık şapkasını kargaların oynadığı o meşhur korkuluksun sen
bir şeyleri bir şeylerden gizlemek için anlıyor
onları durdukları yere ikna etmek için susuyorsun
yani bir nevi totem
bazı rollerde yaşarsan hemen ölmüyorsun
ölmüyorsun diyorlar
sen yaşadığına kandırılmış bir iskelet olarak yaşamaya devam ediyorsun
evet, seni çok iyi anlıyorum
şimdi ağlaya ağlaya annesine koşturuyor bebek
tamam tamam abarttım
bebekler ağlamaz elbette biliyorum
hediye paketlerini bıçaklayan çocuklar
toplanın
size kükremeyi öğreteceğim
inat etmeyi, çıplak yürümeyi, karanlığın şaraptan asaletini öğreteceğim
kimlikler kusacağız
F tipi sendromlarla şiirleri kirletmek yerine
uzakdoğulu işkence tarzlarına daha yatkın olacağız
bir yerde söylemiştim bunu
affedin ama ben siyaha ve griye inanıyorum
oturduğum sandalyeyi kaldırıp yıldızın birine fırlatıyorum
fırlatıyorum
ne uçuyor, ne düşüyor, ne de ben, ne de ben
çocuklar! karneleriniz nasıl olsun?
benim dünyamda nişan almanın her türlüsü yasak
kazalar bile yasak, dolayısıyla tesadüfler de öyle
ne havalı bir cümle değil mi
seviştikçe yeniden doğmak
aranızda dişsizliğimle dalga geçen vampirler görüyorum
ben dişlerimi her sabaha karşı kusuyorum
kusursuz kusuşlar
tuzla buz olmuş şeffaf bir ağıt çıkagelir köşe başından
ben sokağın ortasında duş alıyorumdur
burada demek istediğim beynimi gıdıklarken küflü uyuşturucular
ağzım vicdanımın kirli iç çamaşırı
uzun bir ağaç başucunda enkazımın
nefes alıyorum
kursağımda sanki yutamadığım sapan taşı gibi kopmuş damar
dokunduğum her şey tanrı
ne tuhaf, yalnızca ölürken yaşamış olduğuma ikna oluyorum
şimdi
ben
güneşin
bu kadar
güzel
doğup
battığını
cehennemde
nasıl
anlatacağım
bilmiyorum
Aykut Akgül
heduanna
2022-03-03T13:13:50+03:00Ne hoş bir şiirdi. Kaleminize sağlık. :)
Hasan Baş
2022-03-03T08:16:12+03:00Son dizelerinize bayıldım Aykut Bey kaleminize sağlık