Kızgın şaraplar geçti boğazımdan,
Ne su var içecek, ne başka bir şey,
Yanan içimin yangınını dindirecek.
Her gecenin bir sabahı yok,
Ve geceye eremeyecek bir sabahım var.
Duymadım, görmedim ama,
Zannediyorum, Tanrının affetmediği,
Felfecir bir günahım var.
Şimdi, paralı suikastçisi gibiyim,
Üstelik kendi kendimin.
Ne acı, rüyalarımda,
Hayallerimde, kendi ölümümü seyrettim.
Ve bir aşk vardı soluk yüreğimde,
Güzelim bir aşkı kendime zehir ettim.
Ne öfkeyle kalktım yerimden,
Ne fazlasıyla herhangi bir duygunun,
Bir sabah, yatağımdan uyanıp zarar ettim.