Sokak lambalarının

yağmur damlalarını aydınlattığı

Arnavut kaldırımı taşlarıyla bezenmiş

sokaklarda yürürken gece karanlığında


Ve hala yağmur damlaları gözyaşlarını

Küçük su birikintileri yastığını anımsatırken bana

Biraz yağmurun biraz gözyaşlarımın ıslattığı yüzümü

Avuçlarımla kurulamaya çalışırken

Bir yandan hiçbir ıslaklığa aldırış etmeden

Yürümeye devam ederken bu sokaklarda

Öyle bir anda yani

Habersiz, plansız, tahminsiz çıksan karşıma

Hafif nemli gözlerimin yarattığı buğuyla görsem seni

Öyle yakın olsan ki nefesin tüm buğuyu çözse

Duygularım enlerdeyken

Herkesin en az biri için çok istediği fakat

Hiç kimsenin kimseye cesaret edemediği kadar çok sarılsam sana

Uzun ve sıkı...

Bir o kadar koklasam boynundan

Yeni doğmuş bebek masumiyetiyle

Uzun uzun baksa gözlerimiz gözlerimize

Yüzümüzde ne kalmışsa keşfedilmemiş

Biz keşfetsek bu gece, gecenin bütün ıslaklığıyla...


Sonra...

Bu yağmur dinmese hiç

Şu sokak lamları hiç sönmese...

Bu gece bitmese hiç

Ben...

Gözlerimi hiç açmasam.