Gölgeli suretler görüyorum, siyah pelerinli peşimden koşuyor sürekli. Hayal meyal hatırladığım, hatırlamaya çalıştığım yüzlerce karanlık suretler beliriyor peşimden. Onlardan kaçtıkça asla bitmeyen bir kısır döngüye giriyoruz. Peşimdeler sürekli. Onlarla yüzleşecek ve onlara verecek cevabım yok çünkü.Dili lal olmuş bir bireyim, konuşmaya çalıştıkça daha da bir ağırlık çöküyor üzerime doğru. Gittikçe daha da ağırlığını hissediyorum, sanki biraz daha zorlasa o suretler; kemiklerim kırılacakmış gibi sanki. Acı içinde kaldım uykulu ve yarı uyanık bir halim var ama kımıldayamıyorum. Dev bir mıknatısla beni çekiyor onlar, karanlıkla kaplı bir kızıllığa doğru Hayal meyal hatırladığım tek bir görüntü kalıyor. Derine çekilirken elim havada asılı yardım beklerken. Bir yüz, acı ve mutluluk bir arada sanki.Yaşam ve ölüme hükmeden bir yapısı var. Biraz umutlanan bir yapım ortaya çıkıyor çabalıyorum daha da derine çekilirken. Ne yapsam boş, ne kadar uğraşsam nafile O suretler hapsediyor beni, içimdeki gerçekleri görmeden..
Gece yarısı, "Sonsuzluğa doğru."
Yayınlandı