Babamızın şekerparesine...


Uyruğu meçhul dostlarımla buluştum rüyamda dün gece

Bir dil konuştuk, sana yazdığım şiirdeki değil

Ekmek alırken konuştuğum ve cinayet haberleri dinlerken duyduğumdan farklı

Öylesine bizden, böyle de yabancı

Mühim meselelere karıştım dün gece

Meğer her alemde hayrete değer şeyler olurmuş

Eşref-i mahlukat belasını da Mevla'sını da bulurmuş

Yitirirmiş, bitirirmiş, kurduymuş birbirinin, kemirirmiş

Dostlarım da vaktiyle hayâllere kapılmış

Bir film izler gibi dinlemişler tamirci çırağını

Ne dersin? Söyle, sen bilirsin, işçi mi kalayım?


O hâlde selam olsun cümle proleterlere!

Geçerken dokunduğun habersiz çiçeklere

Bırak egzozuna boğulmadan kapını tutayım

Saygın olsun vedayla gelen ritüellere

Son kez elimi tut diyeceğim, hem bir ilk olsun


Hiç değilse tanışalım, ben başlarım

Kayıplardan, kedilerden korkarım

Annemin orkidelerinin ablasıyım

Muhtemel ahbabıyım ''geleceğin kara gözlü zalimlerinin''

Kovulduğum kapının bekçisiyim

O meşhur filmin hem iyisi, hem kötüsü, hem çirkiniyim

Tepesinde bulabilirsin beni kiraz ağaçlarının

Bazen evde yeri değişmeyen boy aynasıyım

Bazen babamın sırtından düşmeyen gurbet hırkası

Sesimin yankısıyım, belki köyün delisi

Bir köyde yalnızca deli kucaklar herkesi

Yarım bırakılan kitabın son sayfası

Merak etmediğin her şeyin bir parçasıyım


Uyruğu meçhul dostlarımla buluşursam rüyamda bu gece

Tarif edemediğim dillerde seni anlatacağım

Bu yüzden bekliyorum vaktin geçmesini

Aydınlığın terkiyle hüznün teşrifini

Gece suçluya garip bir cesaret veriyor 

Utanacak ne varsa sanki yutuyor ve

Erteliyor bilinmez bir zamana hesabı

Haydi katıl bana ümit var bekleyişte

Başlayacak birazdan bendenizin hitabı