Bir ceketi hatırladım bugün

şöyle kareli,

biraz mavili, kirli beyaz, kemik renkli…

unutmadığımı hatırladım.

Her gün anmayınca

unuttum sanıyor insan,

değil öyle.

Bir eski ceket -o zaman yeni-


Keten olmalı kumaşı

hafif, rahat, tiril tiril…

tişört üzerine giydiğimde

kollarıma tutunmasını

ve tenime verdiği ilk serinliği severdim.

Bir eski ceket -o zaman yeni-


Şimdi nerede olduğunu bilmediğimi fark ettim

başka bir evde mi,

bir başkasının kollarında mı

yok olup gitti mi?


Hâlâ sağ ve var ise eğer

inşallah iyi bakıyorlardır ona,

ben iyi bakardım.

Baktığımda “ne güzel” derdim

kendime yakıştırırdım.


Semtimin hiç girmediğim bir sokağında

aniden yürür gibi hatırladım.


Ceket. Eski. Bir zaman yeni.