Güğümlere koyulur, 

-en sıcak sokağındadır sobaların hep gençlerinki-

nefes aralarında ömür bulur sevdalar

duvarlara her sabah, nereye giderken

bildiği tüm insanlığı (yorgunluğu) yazar birisi


bir çocuk, oğlandır

gülesimiz gelir ya kaybedince yolunu 

etraflıca durmayı düşünürüz o zaman 

Tüm kenarları ve tabii tüm alışkanlıklarıyla

etraflıca. 


bir çığlık, kindir

bıraktığı yerden insanları cıgaranıza çağıran 

esmer tenlerde kaybolan lisanım gibi 

Ahmed Arif şiiri gibi her hapishane gördüğümde şakağımda yankılan


ah

umudum topallıyor

umudum Balkan'da seksen

egede on beşli

zebani

-ler! 

Zebaniler! 

hangi cehennemden sıktınız ilk mermiyi?


Umudumun

Na şu süt beyaz kanattan bacağında

ölümden bir kurşun


bir kurşun 

sırtlan dişinden. 


tüfekler ve o sıcak yara

Tüm düşlerimi sarıp çarşafa

içimde istemeden saklayacağım sulara indirgiyor


en çok bunu biliyorum.