Çok düşündüm sana o günlerde neler olup bittiğini nasıl anlatabilirim diye. Karşına çıkma cesaretini içimde buluyorum çünkü ben şahsına yönelik yanlış bir şey yaptığını düşünmüyorum sadece neden ve nasıl verildi o ani kararlar, nasıl bir anda kesip atabildim ben seni, duygularını, kendimi hissettiklerimi ve belki o günlerde yaşadıklarımızı. Zor zamanlardı ona sözüm yok. Sana söylediğim gibi ben de hala anlamıyorum, benim de hala anlayamadığım onca yer var bu hikayede.
Sana anlatmak istediklerim vardı işte bu yüzden yazıyorum sana, değişmeyen telefon numaranı tuşlayıp bir akşamda da anlatabilirim bunları hatta belki yaşadığın şehre giderim bir akşamüstü senin daha önce yaptığın gibi ansızın arayıp ben geldim diyebilirdim belki. Tüm bunları da düşündüm ama bugüne, bugünlerimize yazık olurdu. Kendi hikayemizde birbirimizi anlayacağız diye hikayeyi üzerdik belki de. İşte bu yüzden yazıyorum. Sana ne zaman ulaşacağını bilmeden yazıyorum. Bir gün sana ulaşsın bu satırlar. En başta mutlaka adım yazsın, hala aşina olduğun o yan yana dizilince sana mutlaka bir şeyleri hatırlatacağını bildiğim adım. Sonra yavaşça okumaya başlayacağına eminim. Çünkü biliyorum sen hep neden dedin. Beni anlamadığını hiç düşünmemiştim, sen askerdeyken bir arkadaşın ulaştı bana nedenini anlamamış öylece üzülüyor dedi bana sorarken bir yandan. Nasıl anlatabilirdim ki hissettirdiklerini, 4 ay döktüğüm gözyaşını, gel diye yalvarmama rağmen gelmeyişlerini bunları ve günlerce süren yalnızlıklarımın ardından almak zorunda olduğum bu kararın yalnızca benim isteğim olmadığını ne diyip anlatabilirdim. Ona sadece nasip değilmiş dedim, nasip olan bulur insanı.
O zamandan birkaç ay sonraydı çok şaşırdım geldiğini duyunca ve seni karşımda görünce. Bunca ay bana ulaşmamıştın sonra bir gün aniden gelivermiştin bir şans için. Ben bile şaşırmıştım kararlılığıma 5 dakika bile oturup konuşmadım seninle 3 cümleden fazlasını kurmadım bunca yıla sığdırdığımız emek, sevgi, insanlık, merhamet bilmiyorum güzel olan her şey nereye gitmişti içimdeki. İşte bu benim sana en büyük ayıplarımdan biriydi. Yine aynı cevapları verseydim ama bunu seni konuşmaya bir oturup çay içmeye değecek kadar kıymetli olduğunu hissettirerek yapsaydım. Yoldan geldin izin alıp çıksaydım bir yemek yeseydik uzunca konuşsaydık anlatsaydım sana.