Küçük bir kız çocuğu koşar düşleri peşinde
takılır ayağı sert kayaya.
Altın sarısı saçlarını kıskanır güneş,
yapraklarını açmış kırmızı gelincik imrenir pürüzsüz tenine.
Gözleri dost bilir bulutlu göğü,
yalnız bırakmaz bulutlar gözlerini.
Her yaşta eşlik eder göğün yaşları da,
toprağa karışan damlalar gibi gözyaşları dökülür kalbindeki mezara.
Ne uğrayan vardır, ne de çiçek açar;
kalbini taş gibi bırakır mezarın başına.
Kendinin göğünde hapsolan serçedir kızın ruhu,
kanatları mezara bağlıdır.
Yerden göğe uzanır halatlar,
bilinmeyen bir zamanda, bilinen acıların koynunda.
Eskitir, eksiltir ruhunu.
Bisikletin tekerleği gibi döner durur gökte asılı.
Zamanlar koşar gider, küçük kız düşlerinde boğulur;
ayağına takılan kayaya sarılır.
Kanar ruhu, lâkin damlaları mezarı yeşertmez.
Belki de sonsuz uykudan uyanır
düşlerinin kanatlarıyla kavuşur her şeye.
aslı hadzic
2025-01-12T21:14:25+03:00❤️🏹