Dipsiz bucaksız

köksüz yapraksız

belki coşkusuz ve heyecansız

durup düşünmediğin, bakıp göremediğin

ve hatta hiç sevemediğin kimselerle çevrelenmiş

uzun bir yol gibi gelir

yalnızlık

içini kemiren, kafanı kurcalayan

uzaktan bakınca sisle kaplı kocaman bir gökyüzünden farkı olmayan.

geçeceğini bildiğin, her yolun biteceğini bildiğin gibi hem de,

huzurdan noksan ve duygudan kayıp.

Bazı anların seneler sürdüğünü bilirsin

bazı anların varlığınınsa şüpheli olduğu kadar.

yalnızlık, çarpanıdır sevmenin

gerçekten seneler mi sürdü o bir an

yoksa var olamayacak kadar nefis miydi

yaşanan