kırıcı yargılarla dövülmüş yüzün yüz kızartıcı o umudu
artık gerçek bir cümle korkusuyla hayatın içinde
ezilmiş otlar gibi yürüdüm
gibisi fazla.
hangi dağa verdiler adını
dik durmak sandığın o değil
ve ben kaybolamamış düşlerin
ısrarlı gelişiyim
ölü doğmuş bir hevesle gelen yolcunun
tren garı hüznüyüm
gibisi yok.