ldığı gibi toprağı da silip süpürdü
avuçlarımdan. Havayı kokladım, iyi şeyler bekledim o an dünyadan.
Bir ağacın ardından, bir kuş sesine eşlik eder gibi çıkıp geleceğini hayal ettim. Sonra aklıma geldi gelmek gitmenin habercisiydi.
Acım hırçın yelelerini savurur yüzüme nedir bu sukut-ü hayal.
Binlerce gündoğumu.
Gidişler gelisler ölüm denli doguşlar.