Kavgada yorulmazsa
Kaşındaki vida adımlarından tanırım onu
Bir gemici merdiveninde
Sırtını yaslayarak izlediği gökkuşağından
Belli belirsiz çillerinden ve
Parmaklarımdaki tütün kokusundan
Belinden pek söz ettirmez
Susadığında yumruğunu sıkmasından
Tanırım onu
Yutkunduğu usturalardan
Tellerde gül yetiştirmeye çalışırken
Dikeni gübre sanar o
Gözbebeğindeki devrelerden tanırım
Devleti topraklamak isteyişinden
Bazen sustalıdır
Bu şekilde katlanır dünyaya uzanınca
Tövbe haşa bir tanrı doğurmuş
Yeni limon vermiş bir ağaca
Gölgesini anlatıyor
Işığa memesini uzatmış elinde mi
Bıçağı bırakmasından tanırım onu
Bıçak tutuşundan değil
Böyledir
Olmaz şeylere yabancı
Okumayı öğrenmeden
Önünden yürüdüğü kitaplara inanır
Yani bir kapı sesine
Davetlere geç katılmaya
Ömrü bu yüzden uzun
Onu inadından tanırım
Vedat duygun
2024-03-16T20:42:41+03:00✋
Gökçen Aslan
2024-03-16T20:24:31+03:00🙌🏼🙌🏼🙌🏼🙌🏼