yeryüzünde arzunun cezası saklı
ne kadar kısa süreli içinizin yeşili
en ağır dairesinde çoğaldı zehriniz
nerede bir erdemli his görsem
içimdeki irinler boşalır
balerin giyen kızlar, erkekler
ısıtıcı dualarını gökler sofrasında haykırdılar
benim şerbetli sözlerim yoktur
sana dua etmeyi bilmiyorum
izin ver
ruhumu kanatarak şarkı söyleyeyim.
bu oldukça soylu bir şarkı
ruhum dalgın
gece gibi bir güzellikte yürüyor
karanlık ve parlak tüm şeyler onda birikiyor
Aşkını
Köpük köpük dağıttın yeryüzüne.
Görmek istedin bölüşmemizi,
kim, nasıl, kime, ne şekilde...
ruhlarımız sıkıştı dişlerinin arasında
pençelendik
kafeslendik
kanat çırpar hale geldik.
rahat bırak bizi
demirlendim.
alabildiğine ağırlık tıkıştırdım
konuşmak istiyorum.
iri bir katranla ve alabildiğine kanla.
bir inanç tazelemesi değil bu
bilek gücü kıyası, kötürüm bir bıçak ses değil
ince ruhlar ordusu ile
bir ağıttır bu.