Tek kelimeye dağları yıkadığım söylenceleri unut lütfen.
Sadece bakarken saatin 24x24 olmamasına bile kızarken
Göğsünde çiçek açtığım zamanları unut lütfen.
Uzunca bir hülasanın bıraktığı izleri çamaşır suyuna yatırmak bi’ çare getirmez bilirim.
Kıyıya vuran dalga seslerinde gülüşün titrer bilirim.
Tutuklu kaldığım gözlerinde intihar etmeyi de bilirim.
Ama sen beni unut lütfen
Seviştiklerimizi,
Gülüştüklerimizi
Ve çok zaman özleştiklerimizi,
Zamanda öldür,
Unut lütfen.
Ben yokluğunda melodiler asarım resminin yamacına.
Tablolar yaparım kırmızı, siyah ve yine siyah.
Sensizliği anlatan bir tablo nasıl renkli olabilir ki?
Ben seni siyah tabloların ardındaki rengârenk gülüşlerinden öpüyorum.
Öperken saçlarını okşuyorum belki
Ya da kırarcasına sarıyorum kemiklerini
Ben gönlümün en üst rafına saklıyorum seni,
Ama sen beni unut lütfen!