Çirkin amaçlarını muazzam renklerle boyadılar. Fevkalade bir manzara. Göz karıştırıcı.
Gözlerimi açtığımda gökyüzüyü bir kere bakmıştım, derinde çok güzel bir şey olduğunu hep inanmıştım ama o güzel yüzünü bana göstermemişti. Düşe kalka, düşe kalka çok şey öğrenmiştim, öğrenmeyi öğrenmiştim. Sonra bir gün her şey toz pembe olmuştu. Hayallere sığdıramadığım bir bahçeye doğru koşmaya başlamıştım. Ne güzel bir koşuydu. Gökyüzü umut dökmeye başlamıştı, çiçeklerin hepsi onu hatırlıyordu, ağlıyordum ve gözyaşlarımın her damlası ruhumu temizliyordu. Nahiftim, bu nahiflik güzelleştiriciydi. Leyla olmuştum. Kuşlarla aynı dili konuşmaya başlamıştım. Bütün canlılar benimle nefes alıyorlardı. Onun için nefes alıyorlardı. Leyla olmak ne güzeldi. Ona ait olmak için korkmuyordum. Acının göbeğinde oturup şiirler yazıyordum. Tebessüm ediyordum. Her şeyi onunla bağdaştırmaya çalışıyordum, zordu, çok zor ama tam bana göreydi. Yakışıyordu.
Bir gün kalabalıklarının ortasında buldum kendimi, sırtımda küçücük bir çanta.
Her şeye merakı olan ben…
Kaktüsü dokundum, elim acıdı tek bir gözyaşı dökmedim. Sudan korkum vardı büyük sulara atladım. Gözlerim kapalı okyanusun ortasında tek başıma yüzdüm. Benimle o var diye zerre korkum yoktu. Çantamda bir diken ve okyanus suyu vardı. Ağır oldu çantam, ne sevinmiştim. Bu ağırlığın uğrunda bir şeyler bırakmam gerekiyordu. Rastgele, seçemeden. Paketimle alışverişler olmaya başladı, fark etmedim.
Herkes değiştiğimi söylüyordu, bazılar mest oluyordu, diğerler yorumlamıyordu. Ben yaşantılarımı ihanet etmem. Ama o toz pembe dünyam, koşmam vs. başka bir direksiyon almış gibi. Fark ediyordum. Söylemek istiyordum, söyleyemiyordum. Anlatmak istiyordum, anlatamıyordum.
Sonra bir gün kaldırımların arasında yürürken bir bakış bana saflığımı hatırlattı. Kızardım, yüzümde adeta pembe rengi bir buhar çıktı.
Kendi içimizde olmayan bir şeyi göremeyiz. Kendi şemalarımızda gemi yoksa eğer gemiyi göremeyiz. Güzel yanılarımız…
O çantada bir sürü şey biriktirilmiş. Yarayı bakmak yarının kendisinden daha acı vericidir.
Renklerin farklı bir tonu almaya başladı, daha koyu mu daha açık mı bilemiyorum ama amaçlarımı, hayallerimi unutturmaya başladı, bunu kendime yakıştıramadım.
Sonra bir ışık döndü, güzel bir ferahlık gönlümü açtı…
Kim onu bulursa sonsuza dek o'nda kalır.