İçinden söküp atamadığın umudun yüzünü yıka, günaydın.
Ses tellerinden uzak tuttuğun isyanının gözleri nemli.
Başını koyduğun yastıkta yenilmiş bir gencin baş ağrıları.
Tam karşındaki masan da artık seslenmiyor sana,
Tut bir şeylerin ucundan telkinlerini kaldırmış o da üzerinden,
Ayaklı takvimindeki tarihlere de sayıp deyip geçer olmuş.
Geçmediğini artık o da biliyor.
Kalk, içinden söküp atamadığın şu umudunun yüzünü yıka, günaydın !