—Bir soruyla başlamak istiyorum.

Tanrı'nın doğurduğu bir günde mi yaşamak isterdin? Evrenin yarattığı bir günde mi?


—Anladığımı sanmıyorum.


—Yargılamadığın zamanlarda mı?


— (Sessizlik )


—Bak yine tam vaktinde oldu akşam, ne eksik ne fazla, bu kusursuzluk seni de rahatsız etmiyor mu?


—Yine saati soracaksın.


—Saat kaç?


—19.00


— Annemin parçalanmış yüzünü görmeme 45 dk. var yani babamın eve gelmesine 15 dk.


—Hayır, sadece gün batıyor.


—İsmin neydi? Biliyorsun isim hafızam kötü, söylemiştim.


—Sofia


—Sadece en üzgün anlarınızda annem gibi bakıyorsunuz.


—İstediğin bu mu?


— Hayır Lina.


— İsmim Sofia.


—Biliyorum fakat konu ne sen ne de Tanrı.

Sadece benim mutlu olacağım kadar ufak bir acı.


— ...