Merhaba baylar ve bayanlar
Değneği kalem olan bir şiirbazım ben
Yok ama öyle sihirli kelimelerim
Veyahut sizleri şaşırtacak marifetlerim
Kendini ya da bir şeyleri yok etmek sihirbazların işi
Ben içimi dökerim değdiğinde kağıda değneğim
Kendimi kaybeder ve bir şiirleri var ederim
Neylersin, böyle de şiirofrenim işte
Çocukluğum da böyleydi benim
Bulutları pamuk şeker sanırdım mesela, hele de gün batımında
Masmaviyken göğün yüzü, kim yedi bu kadar pamuk şekeri diye içlenirdim
Büyüdüğümde göğe uzanıp ben de yerim diye hayal ederdim
Büyüdüm
Gam yedim, kazık yedim, dayak yedim
Bu yüzden çokça hayal kırıklığı çıkarabilirim size içimden
Ki ben çok içli biriyimdir
İçli cümleler de bilirim bu yüzden
İçi içini yemek, iç geçirmek
İçi içine sığmamak, içine etmek
Pardon bu sonuncusunu içimden söylemeliydim
O halde tekrar edelim
İçi içini yemek, iç geçirmek
İçi içine sığmamak, h'iç olmak
Evet, h'iç olmak
Ya da h'iç'bir şey olamamak.
İşte bunlar bildiğim en içli cümlelerdir benim
Ben ki içi dışı bir biriymişim
Bunu değerli bir dost söyledi
-İçi dışı bir olmak-
Çok içli olduğumuzun tasdikidir galiba
Ya da çok dışlı, bilemedim
Böyle de cahilim işte
Tanrı'm,
İç kelimesiyle h'iç bu kadar içli dışlı olmamıştım
Oysa dışarısı tehlikeli
Dışarıda bi' dünya insan
Bi' dünya ayaklı yalan
Herkes herkesten saklamakta gerçeğini
Dikenini gizleyen gül'üşler var yüzlerde
Bayağı bir maskeli balo bu hayat
Yüzler aşınmış artık
Tak çıkart, tak çıkart
Yüzsüzleşmekte en kutsî mahlukat
Dışarısı tehlikeli Tanrı'm
Dışarısı olabildiğince tehlikeli
Dışarıdakiler de
İçime kapanmalıyım bu yüzsüzlükten
Sığmasa da içim içime