Hal böyleyken,
Işıklar ve tozlar,
Handiyse sevişirler
Ayak diremek zul olur.
Ve eski kasetler
Kopar gelir bantlarından
Ve bacalar
Kış ayazı tüter
Ve itiraflar
Ve kırılmalar
Ve tutulmalar
Ve unutulmalar
Ve sarı saçlı çocuklar
Ve ince parmaklar
Kalp üzre düğümlenir.
Örgütsüz barikatler
Tekinsiz yerleşkelerde
Aşınmayı bekler
Hal böyleyken.
Hal böyleyken
Hatırlarım, renklenir reng-ahenk nefeslerim
Hatırlarım, düşerim aynı işte düştüğüm yere
Hal böyleyken
Bileklerime karışır kaybolurum
Şehirlerden şehirlere.