Dağ ve denizi birbirine katsan ne olur?
Ve ardından tutsan yıldızları gökten çalsan
Dursan önünde, alev alev yanan gözlerin
Tutuşup pervane gibi, kül olsan ne olur?
Ah yar, övülmüş güzelliğin akla gelince
Alevlenen gam vurur, yatarım aşk köşkünde
Bilmem ki tecellisi ne olur bu tutkunun?
Bir yudum görsem seni, yeter miydin bana yar?
Gözlerine doymaya ne kadar vakit yeter
Günler mi? Aylar mı? Mevsimler mi? Yıllar mı?
Nerede biter bu efkar-ı gamdan hasret?
Dizinin dibinde mi? Mezarım başında mı?
Acı içindeyim, ya da içimde acılar
Dil anlatamaz, akıl da düşünemez, bir hal
Şifasını nereden bulur? Bulsa ne olur?
Bende açtığın ızdıraplı, onmaz yaralar
Ey sen! bana doğru essen mis kokulu rüzgar
Essen de beni yakan ateşi harlasan yar
Nedir bu güzelliğinin sırr-ı mucizesi?
Cennette yer kalmadı, aramıza mı geldin
Niyetin abdi acizlerle eğlenmek midir?
Yürüdüğü zaman, ardını da götüren sen
Öylesi güzel görünme sakınan gözüme
Halim nice olur ardın sıra gelemezken