Bilmem hangi günahın yakarışı olarak tanıdım şiiri

bitmek için serpildiğim topraktaydı dilimi tutturan meram 

layıkıyla tanıyan kimdi bu ahenksiz âlemi

zemheri nefretlerin yayıldığı günlerde,

garip bir eksen etrafında buldum meşgalemi

bütün meziyetleri dökmek isterdim ortaya

bir faydası olacak zannederdim

yazık yalnız bir sebepmiş binlerce hüsrana


ne yapsam, ne desem diye koşuşturmak nereye varır

tükendiği yer ve zamandayım her şeyin 

pek sarih olmayan bir kelimeyle kaldım  

bunca yıl hazin neticelerle hatıralanırken 

öfkenin üstüme sindiğini anlamıştım 


ve sabahların işe yaramayacağını belli etmiştim 

yazgı dedikleri gergin bir örtüydü üzerimde 

arınmaz bir insanoğlu kaplamıştı yeryüzünü 

diri tuttum dilimi, sesimi iletmek için gökyüzüne 

cevabını kitaplardan ağardı inandığım ilah 

ona göre kalamazdım memnun bir rahmetle 


bir savaş tanımı yapılabilirdi halimize bakılırsa

şehrin tüm tepeleri ayak izlerimizi beklerdi 

sancıyan varlığım hesapsız yetişti bu devrana 

kâinattan evvel söyletilmişti mesûliyetimiz 

şimdi nedir dilimizdeki bu tesirsiz ikrar