Yanmak için yola çıkan bir alevin 

Vardığı yerim, aydınlık olsun diye dışım

Dağınık ve rüzgar alan bir ev içim 

Kaç kavganın isini sert estim diye sakladım 

Döküldüğüm her yer yankısında kayboldu ateşin

Yüzünü göster, duyamaz oldum gözlerini 

Kim bir yangının sesini özler

Kendine kurulan bir alarmı

Susturamaz hiçbir gece yarısı 

Kendimden çalıyorum, kendime 

Dünya kadar dönmeye gittiğim her semazende 

Kırık bir dal gibi ya da 

Buzulları eriyen bir penguen 

Yitiyorum.


Altını çiziyorum yalnızlığın 

Tavandan bir gökten sesli harfler yağıyor

Sivri bir kalem ucu düşüyor her yaşıma 

Kilidi bozuk bir kapının yağmur alan eşiği gibi 

Üşüyor bazı kelimelerim dilimin ucunda 

Adresini verir gibi oluyorum, magmanın 

Ki ondandır mağaralar ördüm 

Yolumu kaybetmemek için acılar ufaladım

Dönerken yoruldum aynalardan, 

Yeniden sevmekten yoruldum.

Birinin delik cebinde yuvarlanıyor kalbim

Yüksekten düşerken kanatlarını keşfediyor

Ve niyeyse hep yangınlara çırpıyor. 

Dünyanın da içi yanıyor, 

Kalbim iyi bir arkadaş gibi 

Eşlik ediyor.