Yasaklı bir şiirin kelimeleri zorlarken zihnimi

Yenileri yer ediyor sevgiden uzak

Kim kabul etmiyor bu günahsız kelimeleri

Kim dışlıyor beni Kadıköy sokaklarından

Bir alabilsem diyorum o rüzgarı ardıma

Yeniden katılsam o tufana

Yerle bir edeceğim şu tecrübe edilmiş dünyanızı

Zannediyorsunuz ki bu sevgiler yaşanmış

Ellerim, dudaklarım, gözlerim sahte

Gece aldatmacası ya da anlık bir his

Değil diyorum değil diye bir yemin

Söz kalabalıklarının arasında

Bir ben varım kibar lacivert gömleğimle

Görmüyorsunuz, duymuyorsunuz şu sedayı

Ki o kanadı kırılmış mavi bir melektir

Tanımadan hatta görmeden sevdiğim

Kolay aşık olur

Zor unuturum ben

Ya siz kabul edebilir misiniz günahlarınızı

Karanlık sofrasında ışık saçarak

Oturabilir misiniz onların karşısına

Böyle güneşin sıcaklığını kaybettiği

Haklının yüzünü zorla yere çevirdiği

Bir perşembe sabahı için

Seçmiştim o avukatı 

Bütün o güzel kadınlar arasından

Çıkınca ben tanrıların karşısına

Elimden kalemim alınmasın diye

Bir bulutun rüzgarından üşüdüm deyince

Annabel Lee'yi okumaya başlasın

Saklansın arkama ve onların gözüne bakmadan

Parmaklarını dudaklarında dolaştırsın diye

Ancak ikinci cumartesinden sonra

Sessiz sokaklar bıraktı bana

Bir de henüz çiçek açmamış

Düşman bir bahar

O ferah bahçelerden de uzak kaldım

Yüzüstü bırakıldım yağmurun ardından

Ki benim şükürsüz hayallerim vardı

O küçücük renklerle dolu boşluğu

Dolduracaktım, doyuracaktım

Ömrümün yirmi dokuz senesini

Bu onu daha da çekici yapacaktı

Daha da anlaşılmaz, masum ve yalnız

Avukat izin vermedi hiçbirine

Alıp götürdü beni

Bıraktı bir mart gecesinde

Hâlâ oradayım hâlâ hırslarımla

Avuçlarımdaki intikam izleriyle

Geceden biriktirdiğim kelimelerle

Büyüyorum, büyütüyorum acılarımı

Ay ışığında bir avukat vardı haref renkli

Kesik turuncu gülüşüyle, yasakladığı baharla

Nefesimi aldı, ferah baharları kanlar içinde

Boyadı kirli ve çalıntı karanlıklara

Avukat bir katildi

Ben ona aşık

O beni öldürmeyi sevdi


00.53

24.09.2021