Uyuyamazsan buradayım, dedim
uyursan rüyandayım
çünkü kabul etmekte zorlansam da kalbindeyim.
Kış gelsin isterdim,
kar yağarken tanıtmak bizi Ankara'ya
ama yaz kapıda
ve sen seviyorsun güneşli günleri,
ben seviyorum seni.
Son anda söyledin o cümleyi
ve ben sana son anda cevap verdim,
tek bir nefes verdi sigarasından ablam,
bırakacağım dedim,
inanmadı.
Sana şiirler yazdım milyon tane
ama hepsi hayalimde,
hepsi kaburgalarım içinde.
Kaleme dökemiyorum,
bilmiyorum o kelimeleri,
lügatim yetmiyor ne sana ne güzelliğine.
Uyuyamıyorum,
kafamın içinde tahta kuruları geziniyor,
ne yapacağımı bilmiyorum,
şiir okuyorum.
Sabah uyanamamak istiyorum,
hayatı çok seviyorum.
Arkadaşım gelecek yarın,
ona kahve yaparım,
fal da bakarım belki.
Belki.
Kesinliklerden uzaklaşacağım artık
ve çocukça tüm korkularımı yeneceğim seninle,
ne hızdan ne bilinmeyenden korkmayacağım artık.
Sigarayı da bırakacağım,
rahatlıkla öpebileceksin beni.
Sana sevgilim demek istiyorum demiştim,
şiirimsilerimden birinde,
buradayız işte
ve ben sana sevgilim diyorum!
Canımın içi,
kalbimdesin,
aklımdasın
ve seni görmediğim saniyelerin hepsinde seni özlüyorum.
Alay etmeni benimle,
göz devirmelerini,
parmaklarının boynumda gezişini
sol bacağındaki doğum lekesini..
Seni ve sana ait olan bütünlükleri özlüyorum.
Çünkü senin insanı hasretler içinde kavuran
bir güzelliğin var.
Sende bir emekçinin alın teri
ve mülteci bir çocuğun geleceği var sevgili,
sende Nazım'ın dizeleri ve çınar ağacı
güzelliği var.
Sen varsın sende
ve ben, kim bilir,
belki de seninle yaşayacağım o unutulmaz
gençlik aşkı dediklerini.
Sonunda üzüleceğim belki,
Marc Aryan dinleyeceğim belki,
kahrolduğum şiirler yazacağım belki,
her şey belki!
Ama evvelki belkiler hep güzele evrildi,
bunlar da öyle olur belki.
Belki ben de güzelleşirim,
belki seninle tekrar var olmayı öğrenirim.