Bu yazıyı ve düşünceleri kardeşim için yazıyorum. Biliyorum, evet biliyorum. Hayat acı ve nefret dolu. İnsanlar 20-21 yaşındasın! Ne biliyorsun diyebilirler. Sadece çok yorgunum. Yıllardır savaşmaktan. Bazen annem ve diğer insanlar yanımdaydı. Her zaman ise yalnızdım. Mücadele beni daha çok savaşa ve savaşmaya itti. Acılarımdan hiçbir zaman kaçamadım, kaçamazdım. Canım çok yanıyor. Her zaman böyledir. Hayat çok güzel ve iğrenç. Bu senin kafanda ve gözlerinde saklı. Görmek istemediklerini görüyorsan eğer bunların değişmez olduğunu bilsen bile, kafanı kullan ve çabala. Görmek istediklerini görmek için çabala. Biliyorum bu imkansız. İdealar dünyası, idealizm ve idaealist olmak. Bu daha çok acı çekmeni sağlar. Unutma; acıdan, kendinden ve hayattan kaçamazsın. Baban yeni öldü ve sen 6 yaşındasın. Tek isteğin telefonla acılarını dindirmek. Kötü bir ağabey olabilirim. Senin acı çekmeni istemem belki yanlış. Unutma acı çekmezsen bununla başa çıkmayı asla öğrenemezsin. Belki hiçbir zaman öğrenemez olsan bile. Acı çekmelisin. Telefonu elinden bu yüzden almak istiyorum. Uyuşmanı istemiyorum. Sana tatlı ve ekmek yapmayı bu yüzden öğretiyorum. Ben bir ay sonra oy kullanıp gideceğim. Seni seviyorum. Yanında olmayı, yanınızda olmayı çok istiyorum. Bunu başarmak için önce yanlız olmayı başarmalıyım. Evet hep yalnızsın diyebilirsin. Doğru. Bu yalnızlık çok fayda ve zarar verdi. Yalnızlığa ihtiyacım var, kendimi yeniden inşa etmeliyim. Acının ilacı, acının içinde saklı ve bunu yalnız acını yaşayarak bilebilirsin. Umarım hepimiz acının ilacını buluruz. Şimdi bir doz zaman alacağım. Belki ilaç, belki zehir. Zaman.
11.04.2023