Çözülen makaranın sonu gelmez dizisiydi
Bu en son selam!
Bin ağıtlı gölgede akan suyun şırıltısında gizlenmişti
Kim bilir belki de yaşam!
En acı hatıralarda saklanmış bir bedduanın gözyaşıydı
Hiç ağlamamış bir meleğin kirlenmiş bestesi dudaklarda!
Harut ve Marut bak nasıl eyvahlarda…
Kusurunu aynada arayandan hazin bir son
Yalan söyler miydi sırça?
Güftekârını beğenmeyen nota bilmez müzisyenin ahvali dudaklarda…
Sen, hiç sonunu mutlu gördün mü Yeşilçam filminin?
Güzelliği hoş gelen sevdayı
Kim anlatabilir kör aşkın Mecnun’una?
Saçma!
Saçılmış ahlara tutunmuş zaman müteessir
Sunağına düşmüş bir damla kan dahi kâr etmemiş
Oysa fıtrattan mütevelli insan
Ne kadar da fikriyatında fakir
İçindeki tufanı dinginliğe verememiş!
Hülasa!
Ol ile gelip öl ile giden insan!
Kıyamdan secdeye eğdirmeyen şan!
Hedef belli menzil belli sadak boş
Hayat loş ışıklar altında ne kadar da hoş!