Yalnız başımayım bu küf kokan odada

Aynaya bakıyorum;

Gözlerimin altındaki morluklar

Gözlerimden kalbime giden yoldaki acılar çarpıyor bedenime

Aynı dalgaların birbiriyle çarpışması gibi

Sert ve donuk

Kısacık ömrüm geçiyor perde şeklinde

Kara bulutlu, gök gürültülü

Yağmurlar yağıyor sağanak şeklinde üzerime

Yağan yağmurlar sana var olan aşkımın ateşini kül etmeye yetmiyor

Bakıyorum tekrardan saydam aynaya

Soruyorum kendi kendime

Unutmamak mıydı seni kalbimde devrimleştiren

Yoksa alışmamak mıydı sensizliğin pençesine

Diye soruyorum, çaresiz, yorgun, pas kaplı bedenime

Verilen mücadeleler bir hiç miydi

Yoksa edilen yeminler yalan mıydı sevgilim?

Bulunduğum yere küçük

Kendimin bulunduğu yere büyük bir boşlukta

Sana karşı eriyorum

Haydi anlat, aşk neydi?

Hiç kavuşamamak mıydı yoksa kavuşup sonsuzluğa mı ayrılmaktı?

Ama bu sefer bildim

Ne yaparsan yap

Terk ediliyor insan eninde sonunda

O yüzden bağlanma, yakınma ve üzülme yüreğim

Çünkü bu ciğerler senden başka kimseye zarar vermez

Seni bu kullanılmış dünya bir kez daha öldürür zira

Hayal et, ey insan!

Hayallerine ulaşmayı

Yaşadıklarının hatıra olmasını

Hatıraların hayal olmasını, hayal et

Katilini hayal et

Seni nasıl öldürdüğünü hayal et

Sana nasıl acı çektirdiğini hayal et

Sonra bırak kendini, sadece bırak...


Aralık 2022