Çalakalem yazıyorum anılarımı.
Hepsi üstü başı çizik, kırık dökük, asırlık hatıralar.
Yarına neyim kaldıysa isli, neyim kaldıysa bizli, yitti.
Duvarlarım soyuluyor yavrum beklemekten.
İçeri ne aldımsa, içime neyi koydumsa yuttum.
Geriye seslenecek ne bir İgor, ne de bir Manolya!
Ayaklarım ve aylaklıklarımın taşıdığı, kalan bir kuru kaburga.
Bir şey sesleri eşlik ediyor tüm bu ana.
Çıkaramasam da ne olduğunu, eşlik ediyorum delikten.
Birleştiriyorum dudaklarımı, üflüyorum var gücümle.
Hemen eşiğimde ise birleştirilmeyi bekleyen terlik eşleri,
Kanepede zamansız sigara yanıkları ve insan sesleri.
Sabahı taklit ediyor bu ev! Babam kireç odam güleç benim.