Ey saki sorma hiç halimiz...
Son kadehten beri asırlar geçti...
Ölümsüzlük vadelmiş olan…
Biziz o cennet bahçesinden geçmiş olan...
O güzel sunmadı ki ölüm uğramasın
Bade içip de gönül hoş olmasın
Aşkın divanında Mecnun bile haramzade diye anılmasın
Neme gerek cennetten yasak meyve çalınmasın
Şeytan yok, güzelden fayda bize
Helal iken olmuş haram bir kere
Bir kereden bir şey olmasın
O şarap içen cennette alınmasın
Cennette ırmak misali akan
O güzel neden bana sunmasın
Cennette helal olan dünyada yasaklansın
Ey şirk sahibi bedbaht Ferhat! beni neden anlamazsın
Cehennemde şeytan vadetmiş o güzel ile
Cennetteki neden bana haram olmasın
Uzaklaştıkça yardan şüphe eder oldum yaradandan
Helal cehennem haram cennet olmasın
Ey saki sorma doldur sırası gelmemiş soruları
Ben sıramı saldım, gelmesin o mezarın davacıları
Mecnun gibi halim yalan değil, bulmadım düşmüşken hak olanı
Ferhat gibi umutsuzca inanmadım o yalanları
Şirk ne yaradana ortak koşmaktır
Ne de ahirette suçlu gibi yargılanmaktır
Şirk Mecnun gibi aşkı Tanrı’da bulmaktır
Ferhat gibi kendini ölüme bırakmaktır
Sakinin şarabı helal muhabbeti evladır
Molla olup yalandan el öptürmek asıl günahtır
O yârdan medet etmek, Yaradan’ı bulmaktır...
İbadetim ise cennette helal olan şarabı, bu dünyada tatmaktır...