bir mavi kayayı yutuyorum
donlu günler çözünüyor
midemde
içim
hengâme
kurtlar içimde havancı
akreplerin soyundan bir yılanmışım
organlarım soyulup da
bana yağıyor
içimden döküyorum kendimi
kendime
yağmur gibi
otlar yağmur
ben kıvrılırken kayınlarda
başım havan topu sanki
içimin kurtları havancı
bir mavi kayayı yuttum
diye
bağırmak, ağlamak, delmek
deşmek
istiyorum
rüzgar gülü
rüzgarlar
kahkaha
görüyorum
dönüyorsun
bin güneşi yutuyor ağzının renkleri
huylanıyorum şarkılarından
ben bir mavi kayayı yuttum
bağırmak, ağlamak, delmek
deşmek
istiyorum
deşmek,
başta yüreğini
yüreğine atlar kadar
ve aşktan destursuz
kızıl
kıpkızıl kadınlar
çizeceğim
bana gözlerimden bahset
aşkı anmadan
gün denen kataraktı
nasıl söktün tenimden
ve kefen denen derilerimizde don tuttuk
bir yaz kadarınca, hep beraber
yaz denen marazi seyir
ki alnımda bir parmak kan
hatırlatıyor bana anbean
çıplak
çok çıplağım bu akşam
ki başım havan topu
başım döndükçe
sanki dünya
bir topaç
ve dünya ben
bir de sen
geçmek bilmem/bilmezsin, yazlar gibi
yazlar gibiyiz
bir palmiye olsam
tutuşurdum kalbinin yanında
aşkı anmadan
yangınlardan söz açacağım sana
ben bugün bir mavi kayayı yuttum