yalvaracağız kendimize ama önce ben
önceden husumet denilen yerde duracağım.
ve başaracağız, her şeyi
kentli gözler bize kenetliyse de
öyle köylük yer öyle ter kokan yelekler
kanayan ellerini şayak pantolonuma sil.
bir sildin kent düştü yere
üçe kadar sayamadılar sarı ışık ikiydi.
iki sildin bent düştü yere
üç silmedin aklına gelmediyse de Allah.
demek lazım gelir yoğurt kovasına sen nesin
sen nesin ve bunlardan hangisi sesin.
kağıda hançere yaz sonra yutkun
artık bir başka şeydir boğaz
kazanda başka yanar odun
sobadan ayrı biri olur alaz.
bekçisiysen bu durağın
durağanı yol bilirsin
kendinden yalvaran ağız
kemendinden kurtulan boğa
yumurtlayan ağaç filizlenen piliç.
kimse "kim donu"na girmem deyince
kaktüsü edildim sağanak kumunda kurağın.
herkes karşısıdır ama ben önce
putunu koynundan sökeyim de bir görsün.
isterse su var isterse duvar
Ağustos böceği gıptayla anılan olmuş
falan kişiler filanlardan kendilerine miğfer örsün
ben ilk önce benden önce
yalvaracağım her şeyin yerine
kırkıma varmayı değil kırkımı vurmayı
saat kurmayı değil saat kırmayı
düşünüyorum.
düşüne yorum:
içimi açacaklar yekpare bir vatan
ne koyunu koyun ne oyunu oyun.
makası kesmeye ne yarıyorsa
talihini giyinmek için üstünden onu soyun.
Hilmi Bedrioğlu
2022-05-12T13:59:52+03:00Bu şiiri keşfettiğime çok mutlu oldum gerçekten. Harikaydı.