Hangimiz bilmediğimiz bir kapıdan yola girmedi. Tanımadığı elleri tutup kendini boşluğa bırakma isteğine yenilmedi...
Hep bir şeyler ile elendik, çoğu zaman yüzümüze vuruldu onların mahallesinden olmayışımız...öteki dünyanın kötü çocuklarıydık ve gitmeliydik...
En kayıp zamanlarımızdı ve kendimizi anlatmak için kovaladığımız insanlar yordu bizi... Soluk soluğa girdiğimiz dönemeçlerde karşılaştık tüm çıplaklıkla...
Kenti çoktan terk etmişti biz geldiğimizde namuslular...ve bize kalansa bir avuç terli döş...
Yol kenarında bir sabah
elleri kol altında bir yosma
kendini bulma çabasında
başı babasının omzunda...
Gülüşlerinizin arasında
dişinize sıkışmış bir ayrıntı iken ömür ,
kim kimden daha fazla bilinmiyor.
Tanıdığım tüm insanların yorgunluğu kimsede kalamayışım
ve yeni biri için yer açamayışım arka koltukta...
Kalbimizi çok kırdınız bayım ama ses etmeyişimiz korkudan değildi...
biliyorduk ki tüm ZARLAR HİLELİYDİ...