yıldızlar karanlığın içinde kaybolana kadar
sana yüreğimden geçenleri söyleyeceğim.
ancak benim yüreğim ürkektir, sevme bilmez
konuşma bilmez üşüdükçe sokulur ayak uçlarına
onu sensiz bırakma diyeceğim, ne cesaret!
ne cesaret bu halimle senden sevgi dileneceğim
vakitsiz gelen hüznü kovacağımı sanıyorum, hayır
onu alıyor ve kendime katıyorum her akşamüstü
hüzün, yaşam, hakikat ve korku anlamını yadsıdı
yenildikçe anlıyorum zihnimde kesinleşiyor bu fikir
"her şeyi tanımlamaya çalıştıkça tanımsız kaldım."
belki de bundandır her yaşımda yalnızlaştığım.
çaldığım her kapı asma kilitlerle üstüme kapanırken
sokaklarda, köşe başlarında bileklerimdeki sızıyla kalırdım
yediremezdim kendime ölüm tarafından itilmeyi
bunun içindir ki ben ölmediğime kızar, tanrıya bile darılırdım
yaşamın pençesinden al kurtar bu uslanmaz yüreğimi
ne gidecek yerim var ne de evim, ne olursun al kurtar beni
bana sağır, beni işitmez çığlık çığlığa bağırdığım kulaklar
beni görmeyecek gözler için yok yere mi yoruldum?
uzaktım, kayıptım ötesi yok besbelli yorgundum.
itildiğim gibi itmeyi öğrenip kıyıda bir yerde seni buldum
ne diyorsam sana dedim ne öğrendiysem seni bildim "kendini aradıkça kaybolurmuş insan" umurumda mı?
susadım, kalktım geldim seraplarımı bırakıp çölümden
aşka susadım ölüme susadım sen hangisini düşlersen
ne olursun al ellerine çatlat yüreğimi orta yerinden
başka yolu yok buradayım bir kez cüret edebilmişken
istiyorum fakat ne cesaret! istiyorum fakat nasıl söylensin
"ya uzun bir sevgi ya hızlı bir ölüm" benim dileğimdir diye
atiye lale şahiner
2023-10-13T10:06:00+03:00"ya uzun bir sevgi ya hızlı bir ölüm" arada kalamayanların hikayesinin özeti gibi.