Kaçtım
Parmak uçlarımda kanat çırpan kelebeklere savaş açtıklarında
Kaçtım.
Söz anlatmakla eğilmeyecek başların üzerinde durduğu gövdeler...
Her şeyden konuşulabilecek gibi duran havalar...
Boyuna uzatılabilecek konular...
Özü bulmak için sırtladığım çantamla beraber kaçarken
Kaçtım?
Laf arasında değinilen yaşama çabalarına katlanmaktan
Ve hayal edilen hayata uzaklığımıza gülmekten
Yerden göğe ulaşmış dualarım
Amin deyin.
Yarım bıraktıklarıma eklediklerimle beraber
Çabam ortada mı?
Yırttım ne varsa yıldız tozundan
Bir iki cümleye daha vakit var
Koşma önüne geçsin niyetlerin
Korkma yolunu bulan su değil sadece.
Gördüklerimi içime gömmekten taşmaya yakındır içim
Neyse ki bir değil içim ve dışım.
Kim kaldırır ki bu kadar karanlığı?
Tam orada duruyorsun
Boynunda bir yerlerden çaldığım kolye
Satılık hayal gücümle takas ettiğim
Üzerine çok yakışan manalarım.
Seni çiziyorum senden izinsiz
Ne gerek var ki kahramanı sen iken
Seni katmak hikayeye?
Çaldım diyorum
Ve bunu itiraf edecek kadar da yürek varmış bende.
Dürüstlüğüm göz dolduruyor
Fakat meşru kılıyor mu hırsızlığımı?
Ben bir alıntıyım
Tırnak içine alınmış nadide bir cümle...
Ait olmadığım bir paragrafa dahilim
Dilimden dökülenler kumsalda dizili çakıllar kadar farklılar
Yakışmadığım yere anca bu kadar sığdırdılar.
Can çekişirken neyin başkaldırısı ki bu?
Kaçtım
Yolumu çizene güvenerek
Elimin yettiği yere gelmeni bekleyerek.