Kendisine bir ev verilmeyen evsiz gibi hissediyordum. Bana ait bir ev yoktu ama tüm yeryüzü benimdi sanki. Her boş bank, her park benimdi ama ben benim değildim sanki. Parası olanların satın alabileceğini düşündüğü bir eşyaydım sanki ama kullanılıp atılmışım ne aksi. O çöp kutusunda köpeklerin karıştırdığı bir atık olmuşum ama köpekler bile istememiş beni. Kediler tarafından hırpalanmış, çöpteki bir kitaba sığınmışım. Bir kitabın sayfası hissetmişim kendimi, yırtıp uçak yapmış bir cani, zaten uçamamış düşmüşüm, alay bile edilmemiş.
Yarısı yıkılmış bir gecekondunun soyulan duvarları gibi hissediyordum. Eskiden atılan şen kahkahalara tanık olmuş ama bir kere bile tebessüm edememişim. Edilen kavgalara şahit olmuş, ancak engel olamamışım.
Ben, ben haricinde herhangi bir şey gibi hissediyordum. Bunu anlatamıyordum çünkü hiç sorulmuyordu. Sorulmuyordu çünkü kendi dertlerinin bir an unutulması insanları korkutuyordu.
Eh, zaten insanlara dert mi anlatılırdı?