Merhaba kâri, canım kâri.
Araya epey hasretlik girdi yine. Hicâba meyilli bakışlarımla seni selamların en güzeli ile selamlıyorum. Sakın ha, demeyesin, "Canın istediğinde bize sesleniyorsun, orada olduğumuzu nerden biliyorsun da..." böylesine serzenişte bulunan dostlarım, okurlarım iyi ki varlar. Çünkü, ne zaman hayatın koşturmacası beni alıp da bir köşeye sığınma gayretini, fikrime düşürse, ne zaman "duyun sesimi" diye bağırmak istesem soluğu senin yanında aldığımı bilmeni değil hissetmeni isterim. Zira hissetmek, her kişinin harcı değildir kâri.
Kendimi duygusallaştırmak ve seni de yer yer büründüğüm bu melankolik ruh halimle başbaşa bırakıp teklifime icabet etmen hem beni yüreklendiriyor hem de orada olduğunu görmek kalemime can suyu oluyor. Bunu böyle bilesin. Hoş bu satırlara değin geldiysen sana kocaman sarılmak ve teşekkür etmekten başka elimden ne gelir. Haydi gel, her zaman olduğu gibi ben anlatayım, senle dinle.
Hiç düşündün mü? Bizi yaradan gönüllerimize epey duyguyu bahşetmiş. Aynı göğün altında nice insanlar, duyulmamış nice sevdalar, nice dudak büken acılar yaşanmış yaşanmasına da tahayyüle sebeb yegâne şey hissetmek imiş. Allah bunu gönüllerimizden almasın kâri. Hissetmek bir nimet..
Bazen insanların sana, seni seviyorum da seni eskisi kadar sevmiyorum hissini hissettirmesi mesela. Vaktin ağırlığında gözlerinin son bir defa bakarken dolduğunu, o kederli ânı bir hatırla. Ay parçası gibi ışıldayan göz bebeklerinden nasıl da kan damlamaya başlamıştı. Hayat bu işte. Katmerli bir yaşamak. Bunun yegâne ilacı da bu öğretiye boyun eğip hissetmek kâri, hissedebilmek. Daha önce de dediğim gibi insan için yaşanması vacip her duygudan acı da olsa keyif almaya bakılmalı. "Acıyı sevmeyi mi öğreteceksin bana bu yaşımdan sonra" Dediğini duyar gibiyim. Hayır da diyemiyorum lakin değiştirmeye gücümüzün yetmediği şeyleri es geçmeyi hayat, istemeye istemeye ne güzel de öğretiyor. Bu öğreti seninde karşına hayatının bir döneminde mutlaka çıkmıştır kâri. Peki ya sen ? Hissetmenin acılı zevkini tadabildin mi?
Gönlü güzel insana bu denli ağır geliyor işte hissetmek. Bununla yüzleşebilmek; dünyanın kimsenin değil de kendi etrafında döndüğünü kabul edebilmek. Acısını dâhi kucaklayarak hissetmeyi tercih ettiğin gönüllere konuk olman dileğiyle... Hoşça değil hoş kalasın kâri...