temize çektiği uzun bir yazı gibi yüzü
lakin içinde yaratıldığı gün gibi toprak
ve oradaki mürekkeple, oradaki silgiyle
binbir cephe de binbir kavga edip durur mana
peki kelimeler olmasa
tövbeyle af kendinden, kendinden kendine tamir bir dize
bir sure gibi tamlayan ama bulutta asılı kalan zarfıyla
yitir
kumaş gibi gergin durmakta yerkürede
toprakta musalla, insanda sigara yanığı
yine de dumanı vardır birkaç doz
vasiyette tek mirası çaresiz duran kalbi
terk ettiği şehirleri bıraksa geriye ve terk edilen kendini bıraksa
bir çeliğin soğuk yüzünden başka yatak yoktur içinde
çek fularındaki kokuda bulunan nergisi
o koku ki bir yıldırım gibi inip durur kalbe şarj edilip
birkaç tadilat daha mı tekrardan aynı günceye?
askıda duran paltodaki şiirle mi tırmanacak dünyaya
ve bir çocuk gibi salıncaklara
çınlamayla alkış sesleri, çınlamayla kötü bir girdap
öylece denizin üzerinde uzanmış, göğünde bir takım yıldızı
bir inatla bir metcezir, bir cinayetle bir ay
bir intiharla gecenin gözlerine bakıp, ''çok fazlaydı her şey'' demiş
karşılaştığı bıçakla el sıkışıp, yalnızlıktan dil dökmüş
biraz daha sıksa bıçağı konu eski model bir aşka uzanacaktı
sıkmış
cevabı olmayan bir bilmece şu içinde olduğumuz buzul çağı
cevabı olmayan bir kış gibi özlemek
çağrı yapılsa da ininden çıkıp avlanmayacak
büyüse de hep ilk öldüğü günde kalacak olgunluğu
kuşakla bağladıkları gözleriyle kendi cesedini görmesini engellemişler
oysa paramparça taşımış kendini bin yıldır
aşinadır
kırıntı değil kin döşemiş mayın gibi dönüş yoluna
dönerse eğer bilerek basacak hikayesindeki küfre
arabeski var eden
konçertoyu oradaki silgiyle
dipnot: kımıldar yüzü
lakin yaratıldığı günden daha katı
eren kethüda
2022-07-18T14:46:07+03:00Teşekkür ederim Meriç
Meriç Koç
2022-07-18T01:21:45+03:00Çok güzeldi gerçekten, kaleminize sağlık. 🖤
eren kethüda
2022-07-17T19:02:54+03:00Teşekkür ederim