Hüseyin Usta üşüyor

Hüseyin Usta'nın yalnız şemsiyesi var

Sekiz yıllık montu oğlu doğmadan verilmiş

Oğlunu Allah verdi

Montu kim vermişti usta?

Komşu Metin abi

Hüseyin Usta kendinden küçüğe hep abi der

Çünkü onların ayakkabıları hep temizdir

Çünkü küçük Hüseyin'inkiler bile kirli

Hüseyin Usta üşüyor

Ekmek teknesini ateşsiz yerden seçmiş

Helal kesim et yiyenlerin yürüdüğü koca caddelerde

Milyon elin değdiği kuruşlara çalışır

Balık istifi omuz olunca mutludur

Balık istifi ne olsa çoktur çünkü

Kuruş da çoktur

Hem

yumruk da yoktur

Çünkü helal yiyenler

Azınlık ve karanlıkta yerler adamı

Seçmez, pazarlık nedir bilmez, epey pahalı daktilodan çıkmış alın yazısı

Değiştirmez.

Hüseyin Usta üşüyor

Çünkü yalnız şemsiyesi var

Montu, su geçiriyor.

O, yağmur çiselemeden çantayı başına tutanlardan

Onsuz ev geçinmiyor

Hastalanamaz.

Yaptığı hata ne sence?

Daktilo mu?

Şemsiye mi?

Yoksa sekiz yıl mı?

O sıcak kağıt çıkmadan ezber

O erken kalkıp yol alan

Sekiz yılda

Bir şemsiyeye sarılan.

Çünkü helal yiyenler kuytuda yerler adamı

Hüseyin'in mevkisi beli

Aydınlıkta kaldığını sanıyor

Bir şemsiyenin altında yırtık montu

Tütüne buluyor koca meydanı

Eskiden Parliament içerdi

Malum enflasyon var tütüne boynu bağlı

Yoksa ne alakası var bir küçük işportanın

Bir küçük tepsinin

Midyenin ne günahı var yüzde kaç tekel ettiğine?

Küçük Hüseyin'in eğik boynu

Babasının gömleğine sığmasına

Daha yıllar var.