Bunu okuyan, her kim isen kendin için bir şey yapmanı isteyeceğim. Ayağa kalk ve aynanın önüne geç. Şu zamana kadar içinde tuttuğun, içinde biriktirdiğin ne varsa aynadaki kendine söyle.
Kendinle konuş.
Kendinle barış.
Kendini dinle.
Kendinin yanında ol.
Kendine saygı duymasını bil.
Ve en önemlisi, kendini bir kez olsun sevmeyi öğren.
Aslında sen de biliyorsun, bunu okuyan sen, evet evet, sen biliyorsun işte, hayatında ne yaşarsan yaşa hep kendi başına kalıyorsun.
Odana geçtiğin an kendi hayal dünyana adım atıyorsun.
Kendini bir kutunun içinde sorgularken buluyorsun. Bazen kendine kızıyorsun, bazen de kendini gözyaşları içinde buluyorsun.
Etrafında insan olmasına gerek yok, insanlar sadece kalabalıktan başka bir şey değil öyle değil mi? Söylesene, 4 yıl önce görüştüğün insanla hâlâ görüşüyor musun? Pek mümkün değil bence... Ama 4 yıl önceki sen, yine senin yanında. Ne olursa olsun seni bırakmıyor. Değişiyorsun, büyüyorsun. Yine aynı sen oluyorsun, sadece biraz daha her şeyin farkında olan sen...
Şimdi her şeyin farkında olan sana yazıyorum bunları. Bugünden itibaren gökyüzüne bir kez daha bak. Gökyüzünün maviliğine, gökyüzünün güzelliğine, gökyüzünün saflığına...
Ve şimdi aynaya bak. İçindeki o gökyüzünü bir kez olsun fark et. Bunu okuyan, her kim isen bugünden itibaren kendi gökyüzüne sahip çıkman dileğiyle.
Başak Güzel
2020-10-14T19:51:11+03:00Muhammed çok teşekkür ederim, bunları senden duymak daha da gurur verici. Mutlaka devamı gelecek. :)
Muhammed Dalpalta
2020-10-14T19:48:45+03:00Kaleminize sağlık. Samimi bir anlatım olmuş. Yazılarınızın devamını bekliyorum.