Bu güzel şarkı aslında bir baba kızın konuşmasıdır. Şarkının hikayesi ise şöyle:
Ormanda bir aile yaşarmış. Gündüzleri çalışır, bağ bahçe işleriyle uğraşır, geceleri ise erkenden evlerine gider kapıları kilitlerlermiş. Çünkü ormanda bir canavar varmış, hava kararmaya başlayınca ininden çıkıyormuş. Bu yüzden alacakaranlıkla birlikte hiç kimse dışarı çıkmıyor ve erkenden eve girmeye dikkat ediyorlarmış. Bu canavarın bir özelliği de varmış, insanların seslerini tam olarak taklit edebiliyormuş. Bir akşam ailenin tatlı kızı oyuna dalmış, meyve toplamış, şu bu derken hava kararmaya başlamış. Korkmuş, koşmuş, eve vardığında bir de ne görsün; kapı kilitli, panjurlar kapalıymış. Kapıyı dövmüş, ağlamış... İçeriden babası: "kimsin" demiş. Kız: "baba kapıyı aç, ben küçük meleğinim" demiş fakat dedik ya, canavar insanların sesini taklit edebiliyormuş, o yüzden babası inanamamış, gözünden yaşlar süzülürken; "canım kızım kardeşlerini tehlikeye atamam, nasıl açayım kapıyı." demiş. Kız daha çok ağlamaya başlamış, "babacığım beni burada bırakmaya kıyamazsın, bana inan, orman canavarından korkuyorum." Bu arada babasının aklına bir fikir gelmiş, "canım kızım ayağındaki halhalın sesini duyur bana!'' demiş. Böylece gelenin kızı olduğundan emin olacak ve kapıyı açacakmış. Şarkı da burada başlıyor işte: