“Bir savaş patladığında insanlar ‘uzun sürmez bu, çok aptalca’ derler. Ve kuşkusuz bir savaş çok aptalcadır, ancak bu onun uzun sürmesini engellemez. Budalalık hep direnir. İnsanlar hep kendisini düşünmese bunun farkına varabilirdi.”
A. Camus
Yaşayanların tek gayesi vardır: hayatta kalmak. Bu gaye yolunda çabalarlar. Sempati kurabildiği başkaları ona yardım eder, karşılıklı olması kaydıyla. Bu karşılıklı yardımdan işbirliği doğar. İnsanın istekleri, tepkileri, hazları ve çıkarları; karmaşık, belirsiz ve işbirliğini bozmaya yetecek ölçüde değişkendir. Bu uyumsuzluğun çözülme ihtimali denizin sıcaklığına, ormanın sıklığına, yeşilin koyuluğuna göre farklıdır. Fizyolojileri aynı olmayan, birbirlerine karşı duydukları sempati ve sahip olma istenci sözleşme gerektirir, muhtemel uyumsuzluk ve çatışmaların daha yüce işbirliklerine engel olmamaları için. Olgunlaşmış ilişki aşk ve fedakarlık getirir, aşk ve fedakarlık ilişkiyi olgunlaştırır. Birbirine zıt ve zararları dokunabilecek, doğası gereği tehlikeli iki canlı organizma, fedakarlık ve ego kontrolü kadarınca bencil çıkarlarını susturabilir, daha büyük amaçlar uğruna birlikte çalışırlar. İki insanın mutluluğuna giden yol böyledir.