Dilsiz kırlangıçlardan daha evla mı yüreğin
Bir tatlı kelama sığdırdığım iç çekişlerin gibi
Bütün sunaklara adını yazmışım gibi
Kavuşulmaz sabahlarda burkulur ayak bileğin
Yakamoz küskünmüş güneşe
Yağmur tanrıçaya dargın
Sen bana uzaksın
Ben sana hep vurgun.
Sıcak bir yaz akşamında iki şarap kadehi
Öyle ki kadehler çay bardağından da eski
Biraz sükut istesem dünya bana karşı gibi
Ama her şeyden öte her şeye yakın sanki.
Deniz yakamozu sevmiş
Yağmur tanrıyı kıskanmış
Sen bana yakınmışsın
Benmişim sana her yerde yanık.
Bütün sabahları, akşamları ve geceleri unut.
Ezgilerin tınısındaki dilhun rüzgar
Dudağımın çatlaklarından sızarak
Özlemini emziriyor her gün ve gece
Anlamların sırrını içerek
Sana karşı aya karşı
En çok bana karşı bu aşksızlık.