mahallemize kötü günler, çirkin ninniler, kaba sözler yerleşti

incelik adına bir tutamak kalmadı, dost adresler hariç, üzgünüm

dünya saadet bakiyesini tüketti, ilahi borçlanıyor

her şey yükseliyor, insanlık alçalıyor, sıfır popülizm!


kocaman bir kış kucaklıyor gövdemizi, göze göz doğmuyor

ambargo koyuyorlar sevinçlerimize, ekşi elmalar yanaklarda çürüyor


saldırıyorlar, evde yokuz! dinlemiyorlar

güzellikten nasipleri yok,

kaşları dik, başları okşanmamış ve çok Narcissuslar

kalbiniz bitlenmiş diyorum, durup bakmıyorlar bile, korkuyorum

kara bulutlar dolaşıyor tepemizde

hayır yağmura değil, kabalığa şemsiye tutuyorum


tek çare sensin diyorum, aspirin, morfin değil, sadece ellerin

ve kırgın gözlerindeki unutmabeni çiçekleri, bil istiyorum


kapımızda top sesleri, kulağımızda çocuk küfürleri, bağrımızda yanıklar

niteliksiz ve bayat sloganlar atıp, akşamla evlere dağılıyorlar

tenhasında mahzun, kalabalığında mutlu, gecesinde gri...


tarih tekerrür etmekten hiç sıkılmıyor

öfke birikiyor, kan akıyor, kelimeler rutubet kapıyor

kof ve romantik sözler sıralıyorlar, 

düşmana ölümü haykırıyorlar, Yâ Sin! diyorum

beni dinlemiyorlar, kafalarının dikine gidiyorlar, ne istediklerini bilmiyorlar

ölünce ağlıyorlar, öldürünce seviniyorlar, how is this hümanizm?


kararsızlar, kötü kararlar alırlar, kim bilebilir raylar ne sırlar taşırlar

nice trenler gelir geçer, hece hece okunur niyetler, geceden kurutulmuş şiirler

bitki çayları iyi gelmiyor, ölü diriltmiyor,

kalbim sıkışıyor, sıkışıyor ülkem kalbinden

tedavisi, bir ellerin, bir ellerim, bir ellerimiz, gerçekten


kürsülerden bağırıyorlar, kulağımı tıkıyorum, bir barış düşlüyorum ve gözlerin...


gözlerinden bahis açıyor renk bahçelerde akasyalar

biri İnşirah okusa, belki ruhumuz ferahlar

kırkikindi yağmurları yağar, erir sancılar,

ben deli ve ümit var


artık kanarya seslerine uyansın çocuklar!